Corona virüsün tüm hayatı ele geçirdiği şu günlerde en cok zarar gören sektörlerden biri de dizi sektörü. Kalabalık ve uzun saatler boyu çalışılan dizi setleri geçici olarak durduruldu. Bu süreçte reklam sektörü gayet yaratıcı çözümler üreterek, oyuncuların evden çektikleri görüntülerle bir çok reklam filmi gerçekleştirdi. Aynı yolu deneyen çesitli yapımlar da oldu. Ancak reklam gibi kısa sureli dinamik işler başarılı olurken, görselliğin de çok önemli olduğu dizi projeleri için aynı şeyi söyleyemeyiz. Bu durumdan da gene her zaman oldugu gibi türk televizyonculuğunun uyum yeteneği en yuksek olan şahsiyeti Acun Ilıcalı karlı cıktı. Haftanın 7 gunu yayınlanan 'Survivor' gene bu senenin en başarılı yapımi oldu. Daha dün hiç tanımağımız 3-5 kişiyi gerçek televizyon starlarına dönüştürmek ve onlarla yaptığı futbol maçından derbi ratingleri elde etmek gerçekten belki de dünya televizyonculuk tarihinin en büyük ticari basarılarından biri. Andy Warholl: ''bir gün herkes 15 dakikalığına ünlü olacak'' derken sanki o zamandan bugünki tv8 i izlemiş gibi.
Gectiğimiz hafta aldığım bir duyuma göre kanallar yapımcılara dizilere tekrar başlamalarını gerektiğini söylemiş, Trilyonluk havuzlu villarından 'evde kal' çağrısı yapanların aksine set çalışanlarının çoğu, hem düşük ücretlerle hem de neredeyse sıfır sosyal güvenceyle ve cok uzun saatler çalışmakta. Her sene yenisi gelen ünlülerin aksine bu Türk film ve sinema sektörünü dünya çapında bir yere taşıyan bu set emekçilerinin yeri kolay kolay doldurulamaz. Henüz virüsle mücadelenin devam ettiği bugünlerde, alınan bu acele karar umarım uzun vadede üzücü sonuçlar doğurmaz.