Starwars serisi, film tarihinin her açıdan en çok ses getirmiş serisidir. Her film hem kendi bir
yıldız olurken hem de Harrison Ford, Natalie Portman gibi dev oyuncuları ve George Lucas’ı
yarattı.
Aslında hikaye sıradan bile sayılabilir. Fakir bir çiftçinin çocuğu olan Luke Skywalker sınırsız
güce sahip kocaman bir imparatorluğu yenebilir miydi? İhtiyacı olan tek şey kendi içindeki gücü
uyandırmak ve doğru yoldan vazgeçmemekti. Mütevazi usta Yoda’dan eğitimini aldıktan sonra
şaşaalı, büyük imparatora karşı savaşmak için yola çıkar. Sonrasını biliyorsunuz zaten. Peki sizce bu
nerdeyse klasik sayılabilecek kahramanın epik yolculuğu hikayesini bu kadar özel kılan neydi?
Aslında bu sorunun cevabı çok basit insanlar güçlüyle haklının mücadelesinde daima haklıyı tutmak
isterler.
Bizim eski Türk filmlerinde de bu daima böyledir. Büyük usta Münir Özkul'un canlandırdığı
Yaşar usta, zengin fabrikatörün karşısına dikildiğinde de seyirci onun arkasındaydı, Luke Skywalker
imparatora karşı geldiğinde de. Ama artık eski hikayeler yok sinema ve televizyonlarda yeni
kahramanlar haklı değil güçlü. Pahalı arabaları, holdingleri, koca koca villaları var. Seyirciden de
haklıyla güçlünün kavgasında güçlüden yana durması bekleniyor. Bu halkın tabiatına tamamen zıt
bu hikayeler tutmadıkça sürekli sektörün kendini tekrarlamasından ve hikaye bulmadaki
çıkmazlardan bahsediliyor. Aslında bu topraklar haklının kazandığı çok zengin hikayelerle dolu. Siz
güçlünün değil haklının kazandığı hikayeler anlatın, inanın seyirci arkanızda duracaktır. Nasıl hala
Kemal Sunal’ın neredeyse her filmini izliyorsa, hababam sınıfları belki bininci tekrarda hala rating
yapıyorsa bu seyirci güçlünün değil haklının peşinden her zaman gidecektir.
Güç sizinle olsun