Saba Tümer bu yüzden dişi enerjisini yükseltmek için seminerlere gittiğini açıkladı:

"İçimdeki dişi ile erili evlendirme seminerleri bunlar. Eğitildim, adama adamlığını hissettiriyorum artık. Ben arı değilim, çocuğun baba figürü olmalı, erkek sahip çıkmalı çocuğa. Bir de gereğinden fazla sorumluluk sahibiyim. Çocuk büyük sorumluluk, bu sorumluluğu almayı bana hissettirecek bir adam da çıkmadı karşıma. Kadın, erkek ve çocuğun ilişkisi daha döllenme anında başlıyor. Son gittiğim öğretide orgazm doğumu öğrendim. Bu doğum diyor ki: Dünyaya acı çekerek, ağlayarak geliyoruz ve bütün hayat da öyle geçiyor. Hayat öyle bir şey değil ki diyor, kadın orgazm olarak çocuğunu doğuruyor. Doğurursam ben de böyle bir doğum istiyorum. Mutlu bir çocuk getirmek istiyorum dünyaya. Orgazm doğumda, çocuğun plasentası 48 saat kesilmiyor. Baba ve anne çocuğa o sevgiyi vermeye devam ediyorlar, ayrılmıyorlar.

İÇİMDEKİ DİŞİ UYANDI

En son yani beş altı ay önce yaşadığım birliktelik çok farklı ve özeldi. İlk defa bu kadar eril birisi hayatıma girdi. Tam erkek enerjisi, bana olması gereken şeydi. İçimde uyuyan dişiyi uyandırdı. Bir baktım ben sonsuz bir itaat içindeyim, bayağı terbiye ediliyorum. Çok iyi geldi gerçekten, hayatımın en güzel, en keyif aldığım, bana en çok şeyi öğreten birlikteliğimdi"