Büyürken örnek aldığınız rol modelleriniz var mıydı?
Hayır, pek yoktu aslında. Bence insan kendine yanlış idoller seçme konusunda dikkatli olmalı. Ben, kariyerim boyunca kendime şekil vermeye çalıştım. Bazen işe yaradı, bazen yaramadı. Birey olarak kabul etmemiz gereken tek şey, hatalarımız ve mükemmel olmadığımız. Geri kalan her şey yalan.

Birlikte çalışmak istediğiniz kişiler var mı?
Şu sıralar kadınlarla çalışmak istiyorum. Kirsten Dunst harika mesela. Scarlett Johansson, Natalie Portman da öyle. Böyle yetenekli kadınlarla çalışabilmek çok nadir bir şans. Bu yüzden onlarla bir projede yer almayı çok isterdim. Son filminiz ‘Imitation Game’in gerçek hayattaki yansımaları hakkında ne düşünüyorsunuz? İnsanlar sizin isminizi alıp sahte Twitter, Facebook hesapları açıyorlar mesela?
Böyle bir şey yaptıklarını bilmiyordum. Ben resmi olarak hiçbir sosyal ağda yokum. Bu yüzden ismimi kullanarak benim gibi davranan birileri varsa, o ben değilim, üzgünüm.

Sosyal medyayı kullanmasanız da eminim hayranların sevdikleri yıldızları takip ederken kendilerine isim koyma merakından haberdarsınızdır. Mesela Benedict Cumberbach hayranları kendilerine "Cumberbitches" diyor.
Sanırım bunu hayranlara sormanız gerekecek. Benim hiçbir fikrim yok. İsmim üzerinde bir kelime oyunu bulmaya çalışıyorsak önümüzde çok fazla alternatif var. Sonuçta soyadım Knightley; bununla pek çok şey türetilebilir. Ama bu konuda size yardımcı olmayacağım (gülüyor). ‘Laggies’ adlı filminiz, sevgilisi evlenme teklif edince panikleyen 28 yaşında bir kadının farklı hikâyesini anlatıyor. Üstelik sizin de tam evlendiğiniz sırada…
Bence insanlar hep aynı. Soru da hiç değişmiyor: "Doğru yolda mıyım, değil miyim?"

"DÖNEM FİLMLERİ OYUNCUYU ÖZGÜRLEŞTİRİYOR"
Knightley, Anna Karenina'da

‘Imitation Game’deki gibi gerçek karakterleri mi, Laggies’deki gibi hayali karakterleri mi oynamak daha eğlenceli?
Gerçek karakterleri oynamadan önce araştırma yapma kısmı çok hoşuma gidiyor. Gerçeklerle, hatta modern hayatla sınırlandırılmamış olmak güzel. Günümüzdeki politik durumu, nasıl davrandığımızı, dünyamızın nasıl işlediğini nasıl olsa biliyoruz. Dönem filmleri yaparken, sanki elimize bu bağlardan kopma ehliyeti veriliyor. O yüzden özünde çok özgürleştirici bir ruhu var. Modern zaman filmlerinin de hayatın farklı yönlerini keşfetmeye kapı aralayan bir tarafı var. Her ikisinde de işin yaratıcı kısmından keyif alıyorum.

‘Imitation Game’ ile ilgili unutamadığımız bir anınız ya da zorlandığınız bir çekim var mı?
Her şey olağanüstüydü. Böyle harika oyuncularla çalışabilmek inanılmaz bir his. Birçok büyük oyuncu, hikâyenin önemine inanarak küçük rolleri kabul etti. Onlarla çalışmak unutamayacağım bir tecrübeydi. Bacak kasımın yırtılması da ayrıca unutulmaz bir anım oldu. Bir kapıya doğru koşmam gerekiyordu, o sahneyi çekereken sakatlandım. Hayatımda ilk kez bir film setinde sakatlanıyorum. Üstelik bir sürü de aksiyon filmi çektim. Kaza geçireceğim filmin bu olmasını beklemezdim. Hep o dönem ayakkabılarının suçu! (Gülüyor)