“Oyun İçinde Oyun” adlı Londra-İstanbul ortak yapımı kısa filmin ilk gösterimi Londra’da yapılacak.
 
2016 yılından bu yana sanatsal çalışmalarını Londra’da sürdüren  yönetmen Suat Eroğlu’nun, son kısa filminin ilk gösterimini Londra’da gerçekleşecek.
 
5 Nisan Çarşamba akşamı, saat 19:00’da Vue Wood Green Sineması’nda filmin seyircilere sunumunun ardından bir de fimin yapılış aşaması ve gelişmelere yönelik söyleşi yapılacak.
 
Söyleşiye Türkiye’den davetli olarak gelecek olan filmin başrol oyuncularından Nazmi Kırık, Londra’dan yönetmen Suat Eroğlu ve filmin müziklerini besteleyen Sedat Sarıcı katılacak.
 
 
 
Filmin müziği Londra'daki tanınmış müzisyen Sedat Sarıcı'ya ait
 
Filmin ana karakterini, canlandırdığı rollere kattığı sarsıcı ve derin ifade gücüyle sinemaseverlerin yakınen tanıdığı Erkan Can üslenmiş. Ülkesel olduğu gibi ve uluslararası alanda da yıllarca üstüste “Yılın En İyi Erkek Oyuncu” ödüllerine layık görülen Erkan Can, “Takva” ve “Gemide” gibi başrolünü üslendiği filmlerin yanısıra rol aldığı televizyon dizileri ile nadir yetişen oyuncularımızdan biri olarak anılıyor.
 
Filmin diğer başrol oyuncusu ise Nazmi Kırık. Mezopotamya Kültür Merkezi’nden başladığı tiyatro çalışmalarına bir çok film ve televizyon dizisinde aldığı rollerle sürdüren Nazmi Kırık, Şarklılığın doğal, içten, dürüst, alçakgönüllü ve adalet arayan yönünü en iyi yorumlayan oyuncularımızdan.
 
Her biri alanında uzman ve oldukça geniş bir kadroyla çalışılan filmde birçok tiyatro, sinema yapımı ve diziden aşina olduğumuz Metin Coşkun, Yıldıray Şahinler ve Bahtiyar Engin gibi birbirinden değerli ve deneyimli oyuncu da yer alıyor.
 
 
 
Çekimlerinin İstanbul’da tamamlandığı filmin müzikleri ise besteciliği ve eğitmenliğinin yanı sıra yıllardır Londra’da genç müzisyenlerimiz için düzenlenen YounEast Festival’lerinden  tanıdığımız Sedat Sarıcı’ya ait.
 
Daha önce çektiği kısa filmlerle bir çok ödül alan yönetmen Suat Eroğlu “iş cinayetleri (kazaları!) ve çocuk işçiliği”bağlamında yazıp ve yönettiği “Fıtrat” isimli kısa filmiyle de ödüle layık görülmüş, ancak bu filmin ödül gecesinde ödülü Soma’daki maden kazasında hayatını kaybeden işçilere adayıp, hükümeti eleştirmesi nedeniyle linç girişimine maruz kalmıştı.
 
 
 
Uğramış olduğu bu saldırının sebeblerinden esinle “şiddet, ırkçılık, hırs, kibir ve nefis” gibi kavramlardan yola çıkan Eroğlu, bir kahvehane masasının etrafına topladığı bir kaç karakterle ilginç bir Türkiye portresi sunuyor. Özellikle son yıllarda ülkemizde yaşanan siyasi olayların topluma yansımaları, siyasi ahlaksızlık ve çatışmaların bir kahvehane masasında nasıl gerçeğe dönüştüğü anlatılmaya çalışılıyor.
 
 
 
Yapımı “İşçi Sinema Kolektifi” tarafından desteklenen filmin set arkasında ise görüntü yönetmeni İlker Berke, sanat yönetmeni Fırat Çete, ışık yönetmeni Arda Erkmen, kurgu tasarımda ise Taner Sarf yer alıyor.
 
Usta oyuncu kadrosunun yanı sıra, deneyimli set ekibiyle benzer ölçekteki kısa filmlerden ayrılan film son yıllarda baskı ve sansürle susturulamaya çalışılan sanatsal çalışmaların içinde kendisinden uzunca bir süre bahsettirecek nitelikte.